Kayıtlar

Alışveriş Yasağında Bir Hafta Bitti

Bir kaç gündür yazmıyorum diye alışveriş yasağı deneyimi devam ettirmediğimi düşünmeyin lütfen. Elbette yasağın kurallarına uyuyorum. Bugün tam bir hafta oldu ve inanın tahmin ettiğimden ya da şöyle diyeyim korktuğumdan daha az zorlandım. En zorlayıcı günler benim için pazar günleri oluyor. Ailemle birlikte vakit geçirebildiğim, evin temel ihtiyaçlarını genellikle aldığım tek gün yani. Dışarıda yeme içmeme kararımı sorguluyorum. "Bir kereden bir şey olmaz hadi ama şuradan şunu almalısın" diyor içimden bir ses. O sesle mücadele etmeye çalışmak gerçekten çok zor oluyor. Ama neyse ki bir hafta geride kaldı ve kaldı geriye üç hafta. Aslında bakarsanız daha önceden de söylediğim gibi bunu kalıcı hale getirmek hedeflerim arasında.  Bu arada, bir hafta boyunca hayatımda önemli kararlar aldığımı düşünüyorum. Öncelikle eti hayatımdan çıkartmanın yani vejetaryen beslenmenin nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek istedim. Çünkü tüm dünyanın, insanların egoları için olduğuna inanmıyorum

Faturalar

Bana göre alışveriş yasağının en önemli parçalarından biri de zorunlu alımlar listesindekiler. Ne mi demek istiyoum? Hemen kendimden bir örnekle açıklayayım: hepimizin yaşaması için ödemesi gereken temel faturalar (elektrik, su, doğalgaz) var. Bunu kabul ediyorumdum ama kabullenemediğim bir şey vardı ki o da faturaların üzerinde yazan ödemem gereken tutardı. Ne yapıyor olabilirdim de böyle bir faturayı almaya hak kazanmış olabilirdim? Ödem gereken tutar başkalarının normali, azı olabilirdi; ama benim için hayli fazlaydı. Ödeyemeyeceğimden değil sadece  dikkatsiz kullanımlarımızın faturaları şişirdiğini düşündüğüm için fazlaydı. Bu noktada devreye  tasarruf yapmak girdi. Yaptığım ufak tefek değişiklikler aslında tasarruf için değil, olması gerektiği için yapılmalıydı. Bu yüzden bir kaç aylık yaptığım tasarrufun hayat tarzıma dönüşmesini istiyordum. Bunun için, kombiyi her gün bir kademe kıstım. Evet evde bir yaşında çocuk var ama sıcak pek iyi bir şey değil. Bunu bilmeme rağmen 50-55

Alışveriş Yasağı Listelerim

Alışveriş yasağının bendeki anlamı hiç para harcamamak değil, minumum seviyede harcayıp optimum faydayı görmektir. Bunun için alıştığım hayat tarzımdan çok uzaklaşmadan( beni çok zorlarsa vazgeçmekten korktum), yaşamak için sadece gerçekten neye ihtiyacım olduğuna karar vermem gerekiyordu. Mesela tuvalet kağıdına, temizlik ürünlerine, belirli kozmetik ürünlere, okumayı gerçekten sevdiğim için kitaplara ve tabiki gıdaya ihtiyacım vardı. Ancak benim kötü bir alışkanlığım vardır: bitmeden stoklayayım da aman ne olur ne olmaz bakarsın bir şey olur! Ne olabilir acaba? Bir çok yeni kozmetik ürünü çıkıyordu ve ben hepsinin vaatlerine kapılıp hepsini denemek istiyordum, derken elimde son kullanma tarihi geçmiş kometik ürünleri stoğum oluştu. Ya da bir markete gidiyordum (alışveriş listesi yapmadığımda genelde başıma gelen şeyden bahsedeceğim) neye ihtiyaç duyabilirim diye reyonları gezerken “aa pek de ucuzmuş canım! 5-10 tl den ne çıkar?” diye şuursuzca sepete ürün eklerken kasada 600 tl he

2. Gün

Alışveriş yasağımın ilk günü beni hiç zorlamadı. Almam gerekli olmayan hiç bir şeyi almadım. Ortalama olarak aileme beş günlük yetecek kadar içme suyu (iki günlük içme suyum vardı yani bir haftalık içme suyum var şuanda) ve bademciklerimin iltihaplanması sebebiyle elma sirkesi aldım. Bir kaç ay önce doğal elma sirkesi ve su karışımıyla yaptığım gargara sayesinde bademciklerimin iltihabından kurtulmuştum; ama şuan evimde doğal elma sirkesi olmadığı için marketten almak durumunda kaldım. Beni baya bir süre götürür. Ve umarım bir kaç ay öncekinden daha kötü görünen iltihabıma iyi gelir. Bir gün boyunca elma sirkeli gargara yapacağım ve iyi geldiğine inanmadığım anda doktora gideceğim. En korktuğum antibiyotik tedavisi; emziren bir anne olarak antibiyotik kullanmak istemiyorum 😢 Evet sakıncası yok diyorlar ama ne bileyim işte içim hiç rahat etmiyor. İlaç almaya gönlüm hiç razı olmuyor. Bugün, neye ne kadar harcasam optimum seviyede fayda görürüm diye düşündüm az biraz hesap kitap yaptı

Alışveriş Yasağı

Alışveriş yasağı ile ilgili bayadır düşünüyorum; ancak bunu bir yıl sürdürebilir miyim bilmiyorum. Ama nasıl bir şey olduğunu görmek için de denemek istiyorum. Bu yüzden bir ay alışveriş yapmadan (izinli olanlar listesi dışında alımlar yapmadan) yaşamak istiyorum. Eminin almak istediğim şeylerin alternatifini bulacağım ve elimdekilerin neler olduğunu daha net göreceğim. Sahip olduklarıma daha iyi bakıp ihtiyaç duymadıklarımdan arınacağım. Üstelik önümde Cait gibi bunu başarmış örneklerde var. Bana ilham veriyorlar. Az önce tam da bu içeriği yazdığım sırada bir telefon aldım. Greenpeace den arıyorlardı. Kuruluşa destek olmam için aylık 30 tl değerindeki dergiyi alıp alamayacağımı sordular. Almak istesem de almamam gerektiğini biliyordum. O an anladım ki alışveriş yasağımın ilk caydırıcısıyla karşı karşıyayım.  Ve tabiki almak istemediğimi söyledim. Nedenini sordu karşıdaki hanım. Bende olabildiğimce dürüst bir şekilde alışveriş  yasağı gibi bir deney yaptığımı ve şuan planlarım arası

Abonelikten Ayrıl

Belki şaşıracaksınız belki de normal karşılayacaksınız ama her gün elektronik posta adreslerimden toplamda iki yüze yakın maili okumadan siliyorumdum ve bu hesaplar, maillerini alışveriş yapmam, yeni bir şeyler satın almam için bana gönderiyorlardı. Ne kadar çok alışveriş sitesine üye olduğuma şuan şaşırıyorum. Aklımdan gerçekten ne geçiyordu bilmiyorum. Gerçi o mağazanın kartını al bu mağazanın kartını al, yok efendim üyeliğiniz var mı vs derken mail adreslerimizi artık alışverişe teslim etmiş oluyoruz da haberimiz olmuyor. Bunu yaşarken yalnız olmadığıma eminim bu yüzden. Tamam belki size gelen mailler ikiyüzü bulmuyordur ama geliyor neticede! Bir kaç ay önce önemli bir mail bekliyordum, tabi telefon elimde posta kutumun yanında yeni posta geldiğine dair bir işaret belirmiş. Ben heyecanla posta kutumu açıyorum, bilmem ne ürünündeki indirimi kaçırmamam gerekiyormuş. Bu tarz mailleri o gün o kadar aldım ki çok sinirlendiğimi hatırlıyorum. Ama o an için hiç bir şey yapmadım. Sadece o

Alışveriş Yapmadığım Yıl

Resim
Cait Flanders’ in “Alışveriş Yapmadığım Yıl” kitabını iki günde bitirmekten dolayı, kendimle gurur duyuyorum. Kitap okumayı ne kadar çok sevsemde, uzun zamandır çeşitli sebeplerden dolayı (bu sebepleri sıralama niyetinde değilim, çünkü hepsi özünde birer bahane gibi geliyor bana) bir solukta bir kitabı okuyamamıştım. Aslında sabah elinize alsanız akşama bitebilecek bir kitap, ama ben bir yaşındaki kızımla ancak bu hızda okuyabildim. Beni gerçekten etkiledi. Mesele benim için bir yıl alışveriş yasağı değildi, kitap zihnimde farklı sorulara yer açtı. Elbette tahmin edeceğiniz üzere, her bir sorunun yanıtını bulmak için iz süreceğim bir yol açtı. Bu yüzdem Cait’e ne kadar teşekkür etsem azdır.     Cait kitabında kendi yolundan bahsetmiş. Yaşadığı zorluklardan, kendine iyi gelen şeylerden. Kısacası alışveriş yapmadan nasıl bir yıl geçirdiğini bir dostuna mektup yazar gibi anlatmış. Bir sonraki sayfaya nasıl geçtiğimi bilmiyorum. Çünkü ne ara okuduğumu anlamadan kitabı bitirmiştim. Siz