İki Belgesel Tavsiyesi

2018 yılına girmeden önce, bende bir çoğunuz gibi, hayatımın sevmediğim yanlarını değiştirmek için 2018 yılının yapılacaklar listesini yaptım. Bu liste içinde daha çok kitap okumak, daha fazla film izlemek, daha önce tadını bilmediğim yemekleri yemek/yapmak, para biriktirmek... gibi pek çok hedefim vardı.  Tüm hedeflerim gerçekleştirilebilir görünüyordu biri dışında: daha çok film izlemek. 3 aylık bebeği olan ebeveynler ve özellikle bebeğinden 5 dakika ayrılmak istemeyen benim gibi bir anne nasıl olur da film izleyebilirdi? Bunun için çeşitli seçenekler mevcuttu:


  1. Film kiralamak
  2. Film satın almak
  3. Netflix gibi aylık ücret karşılığı üye olduğunuz ve sonrasında ücretsiz film izleyebileceğiniz platformlar
  4. Korsan(Asla katiyen! Emek hırsızlığına gerek yok!)

Ben bu seçeneklerden Netflix'i tercih ettim. Ve orda belgesel de dahil pek çok film, dizi olduğunu görünce de doğru bir karar verdiğimi anladım. Derken Netflix uygulamasında gezinirken 2 adet belgesel gördüm:  biri Minimalism öteki ise The True Cost.




Bu iki belgesel, hayatımda köklü değişiklikler yapmamı saglayacaktı; ancak benim henüz bundan haberim yoktu. Minimalism, uzun zamandır merak ettiğim bir belgeseldi. Bu belgeseli izlerken hayret ettim. ne kadar tanıdık ne kadar beni anlatıyordu. Sandığımın aksine, dünyada benim gibi çok insan vardı: aldıkça doymayan, istifledikçe mutlu olamayan, hiç bir zaman hiçbir şeyi(!) olmayan...Bu belgeseldeki doğru tespitler mi, bu tespitlerin anlatılış tarzından mı bilmiyorum ama artık Minimalizm, benim için kavramdan öteye geçmiş yani yaşam tarzı haline gelmişti.

Minimalism belgeselini izlerken The True Cost belgeselinin adının geçtiğini hatırlıyorum. Ve minimalizm ile ilgili araştırmalar yaparken, hangi blog olduğunu hatırlamıyorum ama yabancı bir blogda yine The True Cost belgeselinden bahsedilmişti. Sonuçta bu belgeseli, bende yaratacağı etkileri bilmeden izlemeye başladım. Bu belgeselde ucuz üretimin doğaya ve üretimdeki insanlara zararından, fast fashiondan, insanları sömüren, onların canını ve sağlığını önemsemeyen tekstil devi markalardan bahsediliyordu. Başka biri gelse söylese alma o markalardan bir şey diye, o belgeseli izlemeden önce, şiddetle karşı çıkardım;çünkü ben sadece o markalardan giyiniyordum. Şu an ise, o markalarla aramda dev buz dağları var.

Bu iki belgesel, benim hayata bakış açımı değiştirdi. Sizin hayatlarınıza da küçük ama etkili dokunuşlar yapacağını düşünüyorum. Minimalizm yolunda ilerlerken, izlemenizi tavsiye edeceğim belgesellerden.

Hadi elinize alın bir fincan sıcak bir şeyler ve belgeselin tadını çıkarın.

Herkese sade günler!

Yorumlar

  1. Minimalizm paylaşımı için teşekürler, bu konu hakkında toplumsal bilincin çoğalması keyif verici.

    Minimalizm ve daha fazla konu hakkındaki denemelerimi keşfetmenizi öneririm.

    https://forestofnoreturn.blogspot.com

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Adım Adım Kapsül Gardrop Oluşturma

Mutfakta Neler Oluyor? -Çeyiz Serisi 1

Tüm Liste - Çeyiz Serisi 5